Kıbrıs’ta konfederasyon modelli çözüm kazan-kazan olacak

Carleton Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özay, Kıbrıs’ta konfederasyon modelini “çözüm için yeni fikirler” bağlamında değerlendirerek, bu modelin Türk ve Rum taraf için bir “kazan-kazan” durumu oluşturacağını belirtti.

Yakın Doğu Üniversitesi tarafından KKTC‘nin başkenti Lefkoşa’da düzenlenen “İkinci Uluslararası Kıbrıs Konferansı – Kıbrıs Konusu: Kıbrıs’ın Dünü, Bugünü ve Geleceğe İlişkin Vizyonu” konferansının son gününde Kıbrıs’ın geleceği ve çözüm için alternatif modeller masaya yatırıldı.

Özay, burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun toprak, milli unsurlar ve sınırlar bağlamında çok karmaşık olduğunu belirterek, “Kıbrıs’ta güç paylaşımı 3 kez başarısızlıkla sonuçlandı.” ifadelerini kullandı.

Ada’da 1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yok edilmesinin ardından daha sonra Annan Planı ile İsviçre’deki müzakerelerin de başarısız olduğunu ifade eden Özay, mevcut durumun ortaklık cumhuriyetinin yıkıldığı 1963 yazından farklı olmadığını vurguladı.

Özay, Kıbrıs’ta konfederasyon modelli bir çözümün hem Türk hem Rum tarafı için “kazan-kazan” durumu yaratacağını dile getirdi.

Olası bir konfederasyon durumunda Kıbrıs Rum tarafının mevcut şartlardaki gibi devlet olmaya devam edeceğine, herhangi bir ekonomik yüke maruz kalmayacağına ve üzerinde uzlaşılan belirli bir sınır hattına sahip olacağını söyleyen Özay, bu durumların Rum tarafının kazanımları olacağına dikkati çekti.

Özay, konfederasyon modelinin Türk tarafı içinse uluslararası alanda tanınması ve meşruiyetini sağlamasına imkan vermesinin yanı sıra, Kıbrıslı Rumların hakimiyetinde olmayan, siyasi olarak eşit bir devlet olma gibi getirileri olacağını kaydetti.

Öte yandan, dünyada ideal bir konfederasyon modeli olmadığının altını çizen Özay, her bir konfederasyonun kendine özgü özellikleri olduğunu vurguladı.

“Konjonktür KKTC’nin tanınma talebine uygun”

21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Balkan ve Kıbrıs Araştırmaları Merkezi Başkanı Gözde Kılıç Yaşın da 1960’dan sonra tarafların güvenlik, ortaklık devleti ve birlikte yaşamın koşulları konularındaki algılarının değiştiğini kaydetti.

Yaşın, uluslararası konjonktürün KKTC’nin tanınma talebine uygun olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

“Bugün ilan edilmiş, bayrağı dikilmiş, parlamentosu, demokrasisi işleyen KKTC’nin, tanınma talebiyle yola çıkması durumunda kaybedeceği bir şey bulunmamaktadır. Her iki durumda da elinde bir devlet bulunmaktadır.”